Bir iş yerinde sosyalleşme kültürü olduğunda, çalışanlar daha mutlu olduklarını, şirketin vizyonunu daha iyi anladıklarını ve iş yerlerinde daha uzun süre kaldıklarını belirtiyor.
Compass Group’un ‘Sosyalleşmenin Gücü’ raporu, günümüz çalışanlarının ve gelecekteki iş gücünün tutumlarını araştırarak, aidiyet duygusu yaratmak ve desteklendiğini hisseden, üretken takımlar oluşturmak adına iş yerinde sosyalleşmek için ideal ortamı ortaya koyuyor.
Dünyanın önde gelen gıda hizmetleri sağlayıcılarından biri için küresel pazar araştırma ajansı Mintel tarafından yapılan çalışmaya, 21 ülkede 30.000’den fazla çalışan ve öğrenci ankete katıldı. Sonuçlar, sosyalleşmenin teşvik edilmesinin, çalışanların işe gitmeyi dört gözle beklemelerine yardımcı olduğunu ve şirketin kapsayıcılık, refah ve kariyer gelişimine olan bağlılığını gösterdiğini ortaya koyuyor:
- Çalışanların %27’si iş yerinde kendini yalnız veya izole hissediyor.
İş yerinin keyifli bir alan olduğunu söyleyen %83’lük bir kesim, iş yerinde mutlu olduklarını belirtiyor. Ancak, ortam uygun olmadığında bu oran %22’ye kadar düşüyor.
Hibrit çalışanların %45’i, iş arkadaşlarıyla sosyalleşme fırsatları daha fazla olsaydı, ofise daha sık geleceğini söylüyor.
Diğer önemli bulgular şunlardır:
İş yerindeki arkadaşlıklar çalışanların refahını güçlendirir
Yalnızlık, çalışanların iki kat daha fazla hastalık izni almasına neden olur ve sigara içme, alkol tüketimi ve fiziksel hareketsizlik kadar ölüm riski taşıyabilir. 'Sosyalleşmenin Gücü'; raporu bulguları gösteriyor ki:
Çalışanların %60’ına göre, iş yerindeki arkadaşlar, iş dışındaki arkadaşlar
kadar önemlidir.
Çalışanların %70’i, iş yerinde arkadaşı varsa işe gitmeyi dört gözle bekliyor; bu
oran, iş yerinde arkadaşı olmayanlar için %25’e düşüyor.
İş yerinde sosyalleşen çalışanların %70’i iş yerinde aidiyet hissettiklerini
söylerken, sosyalleşmeyenlerde bu oran %37’ye düşüyor.
Sosyalleşme anları verimliliği artırır ve geleceğin liderlerini çeker
Çalışanların %38’i pandemi öncesine göre işverenlerine daha az sadık olduklarını hissediyor; bu oran Gen Z’de %51’e, Y kuşağında %45’e çıkıyor. 'Sessiz istifa' çağında, iş yerinde sosyalleşme, görüşlerin paylaşıldığı, katılım, iş birliği ve yaratıcılığın arttığı bir ortamı teşvik ediyor:
- Sosyal iş yerlerinde, çalışanların %85’i insanların iyi bir şekilde birlikte çalıştığını, %84’ü görüşlerini rahatça ifade edebildiklerini ve %55’i işleri beklenen standartta ve zamanında yaptıklarını söylüyor. Bu oran, daha az sosyalleşen iş yerlerinde sırasıyla %37, %40 ve %26’ya düşüyor.
- Daha az sosyal iş yerlerinde yalnız hisseden çalışanlar genellikle ayrılmayı tercih ediyor: neredeyse yarısı (%46) yalnızlık nedeniyle işten ayrılma olasılıklarının yüksek olduğunu söylüyor, bu oran Gen Z’de %54’e çıkıyor.
- Şirketlerini çok sosyal olarak tanımlayan çalışanların %51’i organizasyonlarını başkalarına tavsiye ederken, daha az sosyal iş yerlerinde çalışanlarda bu oran %11’e düşüyor.
Geleceğin iş gücü kapsayıcı yiyecek, içecek ve deneyimler bekliyor
Mükemmel bir sosyal iş ortamı, doğru yiyecek ve içecekle iyileştirilebilir. Günümüzün catering hizmetleri, pop-up sokak yemeği konseptleri, mutfak dersleri veya şef masası gibi deneyimlerle çalışanları memnun etmelidir. Ankete katılan öğrencilerin yanıtları, gelecekteki çalışanları cezbetmek için kapsayıcı ve sürükleyici etkinliklerin anahtar olduğunu gösteriyor:
- İş saatleri dışındaki etkinlikler sadece iş gücünün yarısını (%49) çekiyor, çalışanlar aile, spor ve bakım sorumlulukları ile yolculuk süresini katılımın önündeki engeller olarak gösteriyor.
- Ankete katılan öğrenciler, gelecekteki işverenlerinden oyun temalı etkinlikler (%59), müzik etkinlikleri (%43) ve temalı etkinlikler (%37) bekliyor.
Çalışanlar hem doğal hem de planlı sosyal bağlantılar için fırsat istiyor
Çalışanlar zoraki eğlenceler istemiyor: İnsanları birbirine bağlayan doğal anlar ve çalışanları şirketlerine bağlayan organize etkinlikler istiyorlar. Kısa, rahat molalar bağlantıları güçlendirirken, organize edilen etkinlikler, çalışanların üst düzey yöneticilerle bağlantı kurmalarına ve daha fazla kariyer fırsatı görmelerine yardımcı oluyor:
- İş yerinde organize edilen sosyal anlara katılanların %76’sı, organizasyonlarının stratejisini ve hedeflerini anladığını söylüyor; sosyalleşmeyenlerde bu oran %56. Katılanların %61’i üst yönetimle bağlantı kurduğunu (%28’e karşı) ve %55’i kariyer ilerleme fırsatlarını gördüğünü (%23’e karşı) belirtiyor.
- Haftada birkaç kez öğle yemeğinde veya molalarda yüz yüze sosyalleşen çalışanların %94’ü, ekiplerini verimli olarak tanımlıyor.
İş yerinin artan 'otelleşmesi'
Çalışanlar hayatlarının üçte birini çalışarak geçiriyor, bu yüzden sosyal alanlar da çalışanların kaçış ve refah ihtiyaçlarını karşılamalı. Rapor, ilham vermeyen sosyal alanların, çalışanları kopuk hale getirdiğini ortaya koyuyor. Buna karşılık, eğlence, rahatlama ve yenilenme amacıyla tasarlanmış, çok amaçlı alanlar verimliliği artırıyor ve çalışanları ofise çekiyor. Kimi çalışanlar için bu, şık bir otelle benzer tasarım dokunuşlarına sahip alanları içerebilirken, başkaları için ise sadece rahatlamaları, enerji toplamaları ve kendilerini yeniden şarj etmeleri için sakin bir yer olabilir.
- Çalışanların %60’ı iş yerinde sosyal ve eğlence olanaklarının olmasının önemli olduğunu düşünüyor, %21’i ise bunu çok önemli buluyor.