Gizlilik Tercihleri

Websitemizde, içeriğin tarafınıza sağlanması ve performansın optimize edilmesi için gerekli olan çerezler kullanılmaktadır.

Daha fazla bilgi için lütfen Gizlilik Politikamıza göz atın.


Analitik Çerezleri

Bu çerezler tarayıcı alışkanlıklarınız ile ilgili bilgi toplar ve ziyaretçilerin ilgi alanlarını tespit etmek için kullanılır. Bir web sitesini ziyaret ettiğinizi hatırlar ve bu bilgiyi diğer kurum ve kuruluşlar ile paylaşabilir. Bu şekilde, size ve ilgi alanıza giren bilgilerin size ulaşmasını sağlar.

:


Cildiniz İçin Gereken Kolajeni, Doğal Yollarla Artırmanız Mümkün

Beslenme düzeninizde kolajen üretimini destekleyen besinlere yer vererek vücudunuzdaki kolajen miktarını artırabilir, yaşlanma etkilerine karşı durabilirsiniz. Tabii ki konu yalnızca yaşlanmayı geciktirme değil, vücudun yapı iskeletinin hammaddesi olan kolajenin üretimini artırarak sağlığınızı da güçlendirebileceksiniz.

Gelelim nasıl yapacağınıza. Hareketsizlik, sigara kullanımı, aşırı stres ve hava kirliliği derken ciltlerimizdeki esneklik ve canlılık sağlayıcı kolajenin gün be gün azalıyor. Bu durumda da ciltte sarkmalar, kırışıklıklar ve matlaşma gibi cilt güzelliğine gölge düşüren durumlar kaçınılmaz hale geliyor. Cilde kaybettiği kolajeni hızla geri kazandırmak ve kolajen üretimini desteklemek isteyenlerimizse, takviye kullanımına yöneliyor. Bilinçsizce kullanılan bu takviyeler risk yaratabilirken; yeterli miktarda tüketilen C vitamininin, hayvansal ve bitkisel bazlı proteinlerin vücudun ihtiyacı olan kolajen miktarını karşılıyor, düzenli yapılan egzersizlerin de kolajen üretimini destekliyor.

Vücut proteinlerinin üçte biri kolajen

Kolajenin vücutta en çok bulunan protein. Deri, kemik, tendon, ligamentler başta olmak üzere pek çok organda bulunuyor. Yapısal protein ve bağ dokunun oldukça önemli bir bileşeni olan kolajen, dokuları yapıştırıcı görevi görerek bir arada tutuyor ve vücut bütünlüğünü koruyor. Dolayısıyla tüm bağ dokularımızın elastikiyetinin artmasını ve yenilenmesini sağlıyor. Cildinizin daha sıkı kalması ve daha genç zamanlarınızdaki görünümünüzü kaybetmemenizi sağlayan da bu. Vücuttaki kolajen seviyeleri yeterli olduğunda, kolajen içeren hücreler güçlü ve genç bir görünüm alırken, yetersiz olduğu durumda ise çeşitli eklem rahatsızlıklarına ve cilt problemlerine neden oluyor. Az önce belirttiğimiz gibi. Cildin daha sıkı ve gergin olmasına yardımcı olan kolajen, bu özellikleriyle çoğunlukla kadınlar tarafından en çok ilgi çeken konulardan biri oluyor diyerek küçük bir tıbbi ve magazinsel de bilgi verelim.

Kolajeni artırmak için doğru beslenme ve egzersiz şart

Aslında doğduğumuz andan itibaren vücudumuzda bulunan kolajeni, vücudumuz düzenli bir şekilde üretmeye devam ediyor. Ancak, kolajen üretimi bazı etkenler sebebiyle zamanla azalabiliyor veya yavaşlayabiliyor. Kolajen üretimini artırmak ise doğru beslenme ve yaşam tarzıyla mümkün. Özellikle yumurta, balık, hindi, tavuk gibi kaliteli hayvansal proteinler kolajen üretiminin doğal yoldan sentezlenmesini destekliyor. Beslenme rutininizde hayvansal kaynaklı gıdalar bulundurmak için bir nedeniniz daha var. Ama bitkilerin gücünü de unutmayın. Fasulye ve soya ürünleri gibi bitkisel kaynaklı proteinlerin de hayvansal kaynaklı proteinler kadar kolajen üretiminde önemli etkileri bulunuyor. Koyu yeşil yapraklı sebzeler, nar, kivi, çilek, turunçgiller gibi C vitamini içeriği yüksek sebze ve meyveler de kolajen üretiminde önemli rol oynuyor. Ahududu, böğürtlen, yaban mersini, kızılcık gibi kırmızı ve mor meyveler de yüksek antioksidan içerikleri sayesinde kolajen üretiminin artırılmasına yardımcı oluyor. Soğan, sarımsak, pırasa ve kereviz gibi sülfür içeren besinler de kolajen için önemli besinler arasında. Lor peynir, beyaz peynir, inek sütü, yoğurt, kefir gibi süt ürünleri de kolajen üretimini uyaran bileşenler içeriyor. Beslenmenin yanı sıra, düzenli egzersiz yapmak, sigarayı bırakmak, yoğun güneş ışığı ve solaryumdan uzak durmak, rafine şeker tüketimini minimuma indirmek ve bol su tüketmek de kolajen üretimine destek sağlıyor.

Son olarak kolajen yapımını artıran besinleri size bir liste halinde vermemiz gerekirse, pazara markete gitmeden önce hazırlayacağınız listeye aşağıdaki besinleri de eklemenizi önerebiliriz.

  • Yumurta
  • Beyaz et (Balık, hindi, tavuk)
  • Koyu yeşil yapraklı sebzeler
  • Kırmızı ve mor renkli meyveler (Ahududu, nar, çilek, böğürtlen, yabanmersini, kızılcık)
  • Turunçgiller
  • Süt ürünleri (Peynir, yoğurt, kefir)
  • Soğan & Sarımsak
  • Pırasa
  • Kereviz